Yukarıdaki sunu ve konuşmamızda andığımız üzere,
Kütüphaneler, kütüphanecilik disiplini/bilimi ve kütüphaneciler,
bilim ve aklın ürünü,
organik gereksinimlerin ürünü
kültür ve anlayışın ürünü
kültür/eğitim/bilim/düşünce/sosyal kurum olarak ortaya çıkmış, bu anlayışla kurgulanan, kullanılan, yaşayan ve yaşatılan sistemlerdir.
Kütüphaneler mi, kütüphaneciler mi, hangisi daha önce ortaya çıkmıştır sorusu, bugünün verilerinde göreli kalabilir; çünkü geçmişin kanıtları bütünüyle elimizde değil. Ancak gerçek ve değişmez olan bir şey var ki, bu kurumların, mesleğin ve disiplinin, biçim değiştirse de, gelecekte de olmazsa olmaz olacağıdır.

Etik, estetik, kültürel, bilimsel, tarihsel, ekonomik, toplumsal değerlere sahip çıkan, onları gözbebeği gibi koruyan, aktaran, kullanılır kılan, yaşatan disiplinimiz ve fakültemiz çok yaşasın.
Fakültemin 86. Yaşı, Bölümümün 67. Yaşı ve doğum günleri kutlu olsun.
Nice yaşlara…